Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr – 24 yaşında olan Emir Mervan Dere, Bingöl Karlıova’da dünyaya geldi. Doğduğu ilk günden beri miyopati kas hastalığı ile mücadele eden Emir Mervan, tanısını aldığında henüz 7 yaşındaydı. Hacettepe Hastanesi’nin koridorlarında aldığı bu tanı 18 yaşına geldiğinde geçirdiği akciğer enfeksiyonu sebebiyle daha da kötüye gitti ve boğazına trakeostomi tüpü yerleştirildi. “Engelli olduğumu 15 yaşına kadar bilmiyordum, ailem üzülmemi istemedikleri için ciddi bir hastalığımın olduğunu sürekli benden gizlemek zorunda kaldılar. Şahsen engelli ve özel biri olduğumu en başta öğrenmek istemeyi çok isterdim” diyen Emir Mervan içerik üreticiliğine uzanan hikayesini ‘Sen Anlat’ için anlattı.
‘TRAKEOSTAMİ İLE ŞARKI SÖYLEYEN SAYILI KİŞİLERDENİM’
Çocukken yaşadığı problemleri anlamıyor, arkadaşları tarafından sürekli dışlanıyordu. “Bakış açım diğer yaşıtlarıma göre çok farklıydı. Engelli olduğumu bilmediğim halde içimde hep farklı duygular olduğunu hissediyordum” diyen Emir Mervan hastalığını bilmediği için zor bir çocukluk geçirdi. Hastalığı kas fonksiyonlarıyla ilgili olduğu için birden fazla kısıtlamayla karşı karşıya kaldı. Çok çabuk yoruluyor, halsiz ve bitkin düşüyordu. Sıklıkla nefes darlıkları yaşaması da onu psikolojik olarak etkiliyordu. Hastalığının tedavisi ve herhangi bir ilacının olmaması da onun için kabul edilmesi gereken en zor konulardan biriydi. Çocukluğundn itibaren bu durumun ondan saklanması da kabullenmesini daha da zorlaştırdı. Hastalığıyla ilgili en çok zorlandığı konunun kabullenmek olduğunu söyleyen Emir Mervan’ın sosyal medyaya adım atması ise tamamen tesadüf eseri oldu. İçinden bir şarkı seslendirmek geldi ve bunu da takipçileriyle paylaştı. Hemen her yerde olduğu gibi kötü niyetli birkaç kişi Emir Mervan’ın seslendirdiği şarkıyı dalga geçerek okumuşlardı. Emir Mervan da gördükleri karşısında kayıtsız kalamadı:
“Uzun uzun düşünüp aradan 1 saat geçtikten sonra telefonumun kamerasını açtım. Bilgisayarımdan şarkıyı açarak eşlik ettim ve hiç düşünmeden paylaştım. 2 saat geçmeden üst üste telefonuma bildirimler geldi. Hiç tahmin etmediğim şekilde paylaştığım video çok güzel etkileşimler elde etti, ben de sosyal medyada şarkı söylemeye devam ettim. Zaten boğazımdaki delik (trakeostomi) ile şarkı söyleyen sayılı insanlardan biriyim. O vesileyle bu yeteneğimi keşfetmiş oldum. Oldukça zor bir süreç geçirdim, hâlâ da zorlu süreçler geçirmeye devam ediyorum. Linç edilip sürekli kötü yorumlar almaya başladım. En sonunda bana gelen kötü yorumlara dayanamadım, mizah ve espriyle cevap vermeye başladım.”
KENDİSİYLE İLGİLİ YAPTIĞI ŞAKALAR BAKIŞ AÇISINI DEĞİŞTİRDİ
Emir Mervan’ın bakış açısını da değiştiren bu oldu. Ona gelen kötü yorumlara verdiği güçlü cevap ve yorumlar binlerce takipçi kazandırdı. Ancak her şey göründüğü kadar kolay değildi. “Her ne kadar kötü yorumlara espriyle cevap versem de içimde hâlâ kırgınlıklar var” diyen Emir Mervan’ın ne kadar zorlansa da tutunduğu bu tavır kendisiyle barışık olmasına, kendisini sevmesine ve hayata karşı bakış açısını değiştirmesine sebep oldu.
Birçok yerden eleştiriler alırken hiç beklemediği yerlerden güzel yaklaşımlar gelmeye devam ettiğini belirten Emir Mervan Dere yaşadıklarını, “En ufak bir engeli bile olanlar kendi dünyasına kapanarak her şeyden kopma eğilimi gösteriyor. Ancak sosyal medyada içerik üreten ben ve benim gibi birçok engelli arkadaşım birçok kişiye ilham oluyoruz. Bunu gerçekten başardığımıza inanıyorum, hiçbir engeli olmayan kişilere bile ilham olmak, güldürüp eğlendirmek güzel bir his. Ancak bütün bunlara rağmen kötü bir şekilde eleştiren, linçleyen ve zorbalık yapan kitlelerle daha sık karşılaşıyoruz” diyerek ifade etti.
‘HAYATI YAŞAMAYA DEĞER GÖRÜYORUM’
Emir Mervan’ın ifade ettiğine göre hayatında hâlâ belli başlı sıkıntılar devam ediyor. Bundan sonraki hayatında da yapacağını söylediği şeylerden biri önceden öğrenip bilinçli olması ve kabullenmesi zor yüzlerce şeyi hayatına işleyip yoluna devam etmek. Onu en çok zorlayan konulardan birinin geç yaşta kendiyle ilgili farkındalıkları kazanması olduğunu söyleyen içerik üreticisi Emir Mervan Dere sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Beni hep en çok zorlayan konu, kabullenmek oldu. Her şeyi olduğu ve gerektiği gibi kabullenmek ve sessizce oturup beklemek kadar zor bir şey yok. Hele ki bir eksiğiniz veya engeliniz varsa… Bu daha çok insan psikolojisini yoruyor. Muhtaçlık duygusuyla bir hayat sürdürmek kadar acı bir kabulleniş yok maalesef. Ancak olumsuzluklara karşı pes etmemek gerek. Sonuçta hayattayız ve bu yaralar bizi güçlendiriyor. Her ne olursa olsun hayatı yaşamaya değer görüyorum.”